Ekin Yazın Dostları

Kitap Okurlarının Buluşma Noktası

Archive for 17 Tem 2022

İçimden Geçen Yolda (Akgün Akova)

Posted by sinaniy 17 Temmuz 2022

İstanbul 6. Grup Ağustos 2023

Bu kitabın yazılması bitmek üzereydi. İçinde yer alan yazılar, kitaba kendi adlarının verilmesi için sıkı bir kavgaya tutuştular. Babası Çalınan Bisikletçi diyordu ki, “Bu bir yol kitabı; benim adım yakışır!” Çağlayandan Düşen Sincap da diyordu ki, “Bu bir coğrafya kitabı; adı benim adım olmalı!” Kağa Delik söyleniyordu, “Bu kitap çok şiirsel, ben de bir şairi anlatıyorum. Adını benden alsın!” Gökkuşağının Ayakkabısı, hepsine tersleniyordu: “Bu rengârenk bir kitap, benim adımdan başkası yakışmaz!” Şemsiyemin Üstünde Uçan Martı ortaya atılarak dedi ki, “Biliyorsunuz, bu adam bu kitabı uçarak yazdı. Kitabın adını hak eden benim! Benim adım verilmeli!”

Tam o sırada bir gürültü duyuldu ve Vecihi Hürkuş uçağıyla Apollo 11’in yanından hızla geçerek yazıların arasına daldı. Diğer ad adaylarının harflerini darmaduman edip havaya savurdu ve uçağıyla akrobatik hareketler yaparak kitabın adını gökyüzüne yazdı: İçimden Geçen Yolda.

Durum budur!

Posted in İstanbul 6. Grup | Leave a Comment »

Havada Bulut Yok (Cevdet Kudret)

Posted by sinaniy 17 Temmuz 2022

İstanbul 6. Grup Temmuz 2023

Cevdet Kudret, Türk edebiyatının önemli ve verimli simalarından…
Şiir, roman, araştırma, anı dahil pek çok sahada kalem oynatmış bir şahsiyet.
Osmanlı’nın son dönemleri ve genç Cumhuriyet’in ilk yıllarını romanlarına taşıyan Cevdet Kudret, duru dili ve dolaysız anlatımıyla kendisine özgü bir yol tutmuştur.
Havada Bulut Yok, Süleyman ve arkadaşlarının Cumhuriyet ile birlikte savrulmalarını anlatır. İkinci Dünya Savaşı yıllarıdır ve sadece devlet değil, toplum da kabuk değiştirmektedir. Sancılı bir geçiş yaşanırken Süleyman ve arkadaşlarının bu rüzgârdan etkilenmemeleri mümkün değildir. Eser, üçlemenin ana karakteri Süleyman’ın Kayseri yıllarını anlatır.
Türk romanının yolculuğunu Cevdet Kudret ile beraber yapmak edebi zevk açısından da ayrıcalık.

Posted in İstanbul 6. Grup | Leave a Comment »

Hüznün Fiziği (Georgi Gospodinov)

Posted by sinaniy 17 Temmuz 2022

İstanbul 6. Grup Mayıs 2023

“Ben geçmiş satın alan bir kişiyim. Öykü tüccarı. Başkaları çay, kişniş, çek senet, altın saat, toprak ticareti yapar. Ben geziyorum ve toptan geçmiş satın alıyorum. Bana ne derseniz deyin, ne isim verirseniz verin. Elinde toprak olanlara ‘toprak sahibi’ derler, ben zaman sahibiyim, başkalarına ait zamanın sahibiyim, başkalarına ait öykülerin ve geçmişin sahibiyim. Dürüst bir alıcıyım, fiyatı asla düşürmeye çalışmam.” Bulgar yazar Georgi Gospodinov’un dönemden döneme, hikâyeden hikâyeye atlayarak ince ince kurduğu bir labirent-roman Hüznün Fiziği. Romanın anlatıcısı, başkalarının zihinlerine nüfuz edip onların yaşadıklarını yaşayabilen, hayat denen labirentte kaybolmuş, kendini kaybedip başkalarında bulmuş bir adam. Onun hikâyesinin iç içe geçmiş koridorlarında dolaşırken biz de kaybolup kendimizi onda buluyoruz – zira anlattıkları öylesine samimi, öylesine duygulu, hüzünlü, komik, derin, dokunaklı…

Posted in İstanbul 6. Grup | Leave a Comment »

Kızıla Boyalı Saçlar (Kostas Mourselas)

Posted by sinaniy 17 Temmuz 2022

İstanbul 6. Grup Ocak 2023

“Taksitle kitap sattığı bir kız vardı. Ona ha bire kitap götürüyordu ama o hiç ödeme yapmıyordu. Bir sabah Aleka’nın, yirmi bin drahmiden fazla tutan kitap alışverişi yaptığının farkına vardığında durumun ciddiyetini anladı. ‘Aleka neler oluyor? Babana birkaç kuruş vermesini söylesene,’ dedi. ‘Benimle evlen, ödeşelim. İster misin?’ dedi Aleka da. Bu dünyada her şeyi doğal karşılayan Luis kabul etti. ‘İsterim,’ dedi.”

14 yıl önce Türkçede ilk yayımlandığında kısa sürede en çok okunan kitapların başına yerleşen, yine kısa sürede 100.000’den fazla okura ulaşan Kızıla Boyalı Saçlar’ın sıradışı kahramanı Luis, kendini özgürlüğe adamış, bir insana, bir işe, bir yere kesinlikle bağlı kalmak istemeyen, kafasına eseni yapan, hayallerinin peşinden koşan sevimli bir serseri.
Zorbalar, serseriler, fahişeler, genelevler, kenar mahalleler, gecekondular, erkek delisi kadınlar, kadın delisi erkekler, üçkâğıtçılar, küçük burjuvalar, eski solcular, dolandırıcılar bu kitabın dokusunu oluşturuyor. Bir dönemin ve insanlarının resmini çizen Kızıla Boyalı Saçlar; okuru kışkırtıyor, gözlerini gerçek hayata, hayatın gerçeklerine çevirmesini sağlıyor. Yalın ve mizah dolu bir anlatım; egemen sisteme ve sistemin savunucularına, benimseyenlerine karşı gözü pek, alaycı, sert bir eleştiri.

Yazarının tanımıyla “Kızıla Boyalı Saçlar insan özgürlüğüne yazılmış bir övgü.” Her birimiz içimizden Luis gibi olmayı biraz arzular, ama onun gibilere imrenmekle, öykünmekle kalmaz mıyız?

Posted in İstanbul 6. Grup | Leave a Comment »

Emanet (Bige Güven Kızılay)

Posted by sinaniy 17 Temmuz 2022

İstanbul 6. Grup Kasım 2022

Kayıp benliğini…geçmişini…şarkılarını…duygularını… Bir el yapımı kutunun içinde, hayatın anlamını bulmuştu.

“Hani bir kadim atasözü vardır, ‘Her yaşlı adam öldüğünde, bir kütüphane toprağa gömülür’. Sana bırakmaktan en onur duyduğum şey kütüphanemdir.
Ama ya hayat hikâyemizi ne yapacağız? Sensiz geçen bunca yılı, hasretle geçen bunca zamanı ne yapacağız? Sen bizsiz büyüdün, yetiştin, biz sensiz yaşlandık…
Bunca hasret çektiğimiz  zamanın hakkından nasıl geleceğiz?
Bilmiyorum güzel yavrum. Henüz bilmiyorum. Ama bunların benimle birlikte gömülmesine gönlüm razı değil. Sana söz veriyorum, bir yolunu bulacağım.
Bunca sene biz neler yaşadık, sen yanımızda olabilsen neler olurdu, sana anlatmanın, hatta yaşatmanın bir yolunu bulacağım gözümün nuru. İlla ki bulacağım!
Sen nerede, hangi şehirlerde büyüdün? Nelere üzüldün, nelere sevindin? Kimler yaktı canını, kimler sırtını sıvazladı? Ateşlenince kimler tuttu alnını, düşünce kimler öptü dizlerini? Benim gözümün bebeği canım torunum, sen bizsiz nasıl bir hayat sürdün?
Neredesin sen Yasemin’im? Neredesin evladım?”

Çok küçük yaşta köklerinden kopartılmış bir genç kadın…
Hayatta tek hayali New York’ta çalıştığı hukuk firmasının ortağı olmak, ve Manhattan’da bir çatı katı satın alabilmek… Akraba yok, aile yok, vatanım dediği bir yer, gönül bağı yok… Hiç bir yere ait hissetmiyor kendini. Ta ki o Emanet’i almaya gelene kadar!

Köy Enstitüsü mezunu bir dedenin torununa bıraktığı EMANET, sizce ne olabilir?

Posted in İstanbul 6. Grup | Leave a Comment »