Ekin Yazın Dostları

Kitap Okurlarının Buluşma Noktası

Archive for the ‘İstanbul 4. Grup’ Category

İstanbul 4. Grubun okuduğu kitaplar

Boncuk Oyunu (Hermann Hesse)

Posted by sinaniy 27 Mayıs 2023

boncuk oyunu - hermann hesse

İstanbul 4. Grup Eylül 2023
İstanbul 1. Grup Nisan 2021
İstanbul 2. Grup Şubat 2020

Alman dilinin en büyük yazarlarından Hermann Hesse’ye Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandıran “Boncuk Oyunu”, Doğu ve Batı felsefelerinin kusursuz bir bileşiminden oluşan yeni ve ütopik bir dünya düzeni sunan bir başyapıt. Hesse, 1943 yılında, tüm dünyanın savaş cehennemini yaşadığı sırada yazdığı “Boncuk Oyunu”nda, Doğu ve Batı felsefelerinin kusursuz bir bileşiminden oluşan yeni ve ütopik bir dünya düzeni sunar okura. Sanat ve bilimde disiplinlerarası bir uyum üzerine kurulu, Hesse’nin düş ve düşün gücünün ürünü fütüristik bir oyun olan Boncuk Oyunu, bu yeni düzenin simgesidir. Toplumsal ahlakın bireyin iç ahlakını yok ettiğine inanan Hesse, bu kitabında Batı’nın toplumsal dayatmalarına karşı Doğu’nun bireysel özgürlüğünü yüceltir, söz konusu yeni dünya düzenini bireysellik üzerine temellendirir. Alman dilinin en büyük yazarlarından biri olan Hermann Hesse’nin başyapıtı olan ve 1946 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen “Boncuk Oyunu”, Kâmuran Şipal’in özenli çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları tarafından bir kez daha Türkçeye kazandırıldı.

Posted in İstanbul 1. Grup, İstanbul 2. Grup, İstanbul 4. Grup | Leave a Comment »

Lüzumsuz Kadın (Rabih Alameddine)

Posted by sinaniy 05 Mayıs 2023

İstanbul 4. Grup Mayıs 2023

“Sanatın dünyayı kurtarabileceğini zannediyorsun. Ben de öyle zannederdim.”

Aaliye Saleh, Beyrut’taki evinde, kitapların arasında yaşıyor. Kimsesiz ve mutlu.
Her yıl bir kitap çeviriyor Arapçaya. Kimseye okutmadan, bir kutuya koyup kaldırıyor.
Çevirdiği otuz yedi kitaptan hiçbirini okuyan olmadı.

Lüzumsuz Kadın, Aaliya Saleh’in Beyrut İç Savaşı esnasında yaşadıklarını, dünyayı sanatla, felsefeyle, edebiyatla nasıl kurtarmaya çalıştığını anlatıyor.

Çağımızın en özgün yazarlarından Rabih Alameddine’den yolu Pessoa’dan, Fowles’tan, Sebald’dan geçen güçlü bir Orta Doğu masalı.

National Book Award finalisti Lüzumsuz Kadın, savaşın gölgesinde çiçek yetiştirmeye çalışan yalnız bir kadının hikâyesi.

Washington Post, Kirkus, NPR, Amazon, Christian Science Monitor
yılın en iyi kitapları seçkisi

“Harikulade ve sürükleyici.”
 New York Times

“Cazibesine karşı konulamayacak bir kitap…”
Wall Street Journal

“Bu kitaba hayranlığımı kelimelerle ifade edemem.”
Yiyun Li

Posted in İstanbul 4. Grup | Leave a Comment »

Kirpi Mesafesi (Hakan Akdoğan)

Posted by sinaniy 05 Nisan 2023

İstanbul 4. Grup Nisan 2023

Alman filozof Schopenhauer, insan ilişkileri hakkındaki görüşlerini çok güzel bir metaforla, kirpilerin hikayesi ile anlatır:

“Soğuk bir kış sabahı yerin altındaki dört kirpi, donmamak için birbirine sokuldu. Isınmak istediler. Dikenleri birbirlerine battı. Ayrıldılar. Üşüyünce, tekrar yaklaştılar. Dikenleri batınca yine uzaklaştılar. Soğukta tek başına uyumak ile batan dikenlerin acısı arasında gidip geldiler uzun süre. Yaşadıkları bu ikilemi, aralarındaki uzaklık her iki acıya da tahammül edebilecekleri bir noktaya gelinceye dek sürdürdüler. Üşüdüler. Yaklaştılar. Dikenleri battı. Acı çektiler. Uzaklaştılar. Üşüdüler. Yaklaştılar. Dikenleri battı. Uzaklaştılar. Ne dikenleri birbirlerine batacak kadar yakın ne de üşüyecek kadar uzaktaydılar sonunda. Kirpi mesafesi, gerçek sevgi mesafesidir.”

Biz insanlar da kirpilere benzeriz der Schopenhauer, sevgi ve yakınlık için birbirimize sokuluruz, fakat bu buluşma can yakar, hemen ardından mahremiyetimize döneriz. Ancak bu kez de soğuk gecede üşür, yalnız kalırız ve tekrar yakınlaşmak isteriz. Hayatın tek düzeliğinden kaçıp insanların arasına sığınmak için birleşme ve insanların dayanılmaz hatalarının verdiği acıdan kendimizi korumak için uzaklaşma ihtiyacı birbirini takip eder.

Kirpiler gibi, yara almadan bir arada kalmak için uygun olan mesafeyi ayarlamamızı önerir ünlü filozof.

Roman; İnsanların birbirleriyle ilişkilerinin giderek daha çok kaygı verici hale geldiği dünyamızda, diğerleriyle ilişki kuramayan, bir araya geldiklerinde dört köşeli bir yamuk oluşturan yeryüzünün lanetlileri… Kirpi Mesafesi’nde sözcükler, ne dikenleri batacak kadar yakın ne de üşütecek kadar uzaklar. Bildiğimiz anlatı anlayışından farklı, eksik, parçalı ve hayat gibi hızlı bir roman. Bir tren vagonunda dünyaya açılan iki gözün kadrajından panoramik bir hikâye.

Posted in İstanbul 4. Grup | Leave a Comment »

Amok Koşucusu (Stefan Zweig)

Posted by sinaniy 26 Mart 2023

amok koşucusu - stefan zweig

İstanbul 3. Grup Şubat 2024
İstanbul 6. Grup Haziran 2023
İstanbul 4. Grup Mart 2023
İstanbul 7. Grup Mart 2018

İntihar, Stefan Zweig’ın zihnini gençlik yıllarından beri meşgul eden bir kavramdı. Yaşamanın bir anlamı kalmadığını anladığı anda yaşamına kendi eliyle son verebileceğini daha üniversite yıllarında söylemişti. İlk evliliği sırasında karısı Friederike’yi kendisiyle birlikte intihar etmesi için zorlayan, sonra bu düşüncesinden vazgeçen Stefan Zweig, yıllar sonra, İkinci Dünya Savaşı sırasında, ikinci karısıyla birlikte yaşamına son verdi. Yazar, önceki intihar girişimlerinden vazgeçmiş olsa da korkularını, romanlarındaki ve öykülerindeki kahramanlara yaşatıyor. Amok Koşucusu’nda yer alan öykülerin ortak izleği de intihar. Kendi yaşamından ya ada tarihteki gerçek kişilerin yaşamlarından kesitler katarak yazdığı bu öykülerde Stefan Zweig’ın duyarlı kişiliğini, olağanüstü gözlem gücünü olduğu gibi sayfalara yansıttığını görüyoruz. Yazdığı öykülerin en başarılı örneklerinin yer aldığı bu kitapta, bir uzun öykü olan Amok Koşucusu bir baş yapıt. İnsanı en güçsüz, en savunmasız yönleriyle ele alıp, insan ruhunun en derin katmanlarına inmeyi bilen, bütün bunları son derece canlı, ayrıntılı, çok yönlü bir anlatımla kaleme alabilen, okuru gerçekten etkileyebilen bir yazar Stefan Zweig. Yazdıklarının üzerinden bunca yıl geçmiş olmasına karşın, öykülerinin, romanlarının bugünkü kuşaklar tarafından da aynı ilgiyle okunması, onun kalıcı bir yazar olduğunun en büyük kanıtı. Amok Koşucusu’nun bu yeni çevirisinde, daha önceki basımda yer almayan öyküler de bulunuyor.

Posted in İstanbul 3. Grup, İstanbul 4. Grup, İstanbul 6. Grup, İstanbul 7. Grup | Leave a Comment »

Nana (Emile Zola)

Posted by Aydın Ergil 02 Şubat 2023

Nana

Şubat 2023, İstanbul 4. Grup
Aralık 2014, Ankara 2. Grup

Zola’nın yirmi ciltlik Rougon-Macquart roman dizisinin en unutulmaz cildidir “Nana”. Nana, bir fahişedir. İlk önceleri bir tiyatro oyuncusu olan Nana daha sonra fahişe olur ve hayatı bir düşüş içine girer. İlk basıldığı gün on binler satan ve Fransa’yı ayağa kaldıran “Nana” eleştirmenler arasında da büyük ayrılıklara ve tartışmalara yol açmıştı.

İnsan dışı bir cinselliğin dünya edebiyatındaki simgesi olan “Nana” dünyanın en eski mesleği olan fahişeliğin edebiyattaki en mitik örneğidir. Yazarı Emile Zola bu roman için şöyle der: “Nana’nın konusu özetle şudur: Kıçı üzerinde hayatını sürdüren bir toplum. Henüz kızışmamış ve peşindekilerle sürekli alay eden bir dişi bir köpeğin ardından koşan bir köpekler sürüsü…”

Bu romanda Zola, bir kadının, bir rejimin (II. İmpa-ratorluk Fransa’sı) ve bir toplumun çürüyüşünü resmediyor. Bu resimde cinsellik, tarih ve mit hep birlikte yaşıyor ve tükeniyor; aynı anda ve aynı kötü ağız kokusu içinde.

Posted in Ankara 2. Grup, İstanbul 4. Grup | Leave a Comment »