Murathan Mungan’ın İzinde Mardin’de…

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Ekin Yazın Dostları’nın İstanbul okur öbekleri bu kez de “Paranın Cinleri” ve “Harita Metod Defteri” kitaplarının izinden giderek, değerli yazar Murathan Mungan‘ın doğduğu ve yaşamının ilk yıllarını geçirdiği Mardin’i gezdi.

Ekin Yazın Dostları’nın “kitapların izinden gitmek” amaçlı onbirinci projesi olan bu gezisine kırkbir okur katılarak yine rekor kırıldı.

İstanbul’dan yola çıkan topluluk, önce Diyarbakır‘a gitti. Farklı uçaklarla gelerek, sabahın erken saatlerinde Diyarbakır Havaalanı’nda buluşan grup, rehberleri Nurten hanımın öncülüğünde önce Suriçi’nde Hasan Paşa Hanı’nda bulunan Mustafa’nın Kahvaltı Dünyası’nda zengin bir kahvaltıyla karşılandı. Kahvaltı’nın ardından hemen oradaki Ulu Cami ziyaret edildi. Bilim insanı El Cezeri’nin yüzyıllar önce yaptığı güneş saati ile saatler ayarlandı.

Gezideki ilk durak, geziden birkaç  hafta sonra sular altında kalacak Hasankeyf’ti. Yürekler burkularak yakında yok olacak tarihsel zenginlikler gözlendi, anı fotoğrafları çektirildi.

Daha sonra Mor Gabriel Kilisesi gezilerek ilk konaklama yeri Midyat’a geçildi. Ertesi sabah Midyat Konukevi, Meryem Ana Manastırı, Dereiçi Mor Yuhanun Kilisesi gezilerek Mardin’e ulaşıldı.

Mardin’de, yazarın bir yakınının izniyle, yazarın çocukluğunun geçtiği konak gezildi. Daha sonra Paranın Cinleri ve Harita Metot Defteri kitaplarında adları geçen mekânlar ve Mardin’deki Ulu Cami ziyaret edildi. Ertesi gün Dara Antik Kenti, Deyrul Zafaran, Kasimiye Medresesi, Kırklar Kilisesi gezilerek dönüş yolculuğu için Diyarbakır Havaalanı’na gidildi.

İşte Ekin Yazın Dostları’nın bir önemli etkinliği daha,

Gezgin Tayfa’nın düzenlediği, Nurten Hanımın rehberliğindeki gezi başarıyla sonuçlandı. Daha ayrıntılı bilgi yakında derlenecek yazılardan oluşacak kitapta yer alacak.

Ekin Yazın Dostları’nın ekin ve yazın temelli gezilerinin hep sürmesini diliyoruz.

 

Ekin Yazın Dostları’nın Projeleri Kitaplaştı

Ekin Yazın Dostları 2013’den bu yana yurtışında ve yurtiçinde gezi projeleri gerçekleştiriyor, bu gezilerde yaşanan anılarını da kitaplarda birleştiriyor.

Paris – Lizbon Gezisi

İlk gezi 2013’de önce Paris’e oradan da Gece Treni ile Lizbon’a yolculuk üzerineydi. Paris’te ünlü yazarların gittikleri Les Deux Magots ve Café de Flore kahvelerinde yazarlar anıldı, Panthéon tapınağı ve gömütlüğü, Orsay ve Orangerie Müzeleri, Quartier Latin, Lüksemburg bahçeleri gezildi, Seine nehri üzerinde tekne turu yapıldı. Akşam yemeklerinde tipik Fransız Mutfağı keşfedildi. Paris’in keşfinden sonra gece treni ile maceralı bir yolculukla, trende Pascal Mercier‘nin Lizbon’a Gece Treni kitabı tartışılarak Lizbon’a geçildi. Lizbon’da ise José Saramago Vakfı’nda Portekizli aydınlar Ekin Yazın Dostları’nı konuk ederek José Saramago‘nun Körlük ve Görmek adlı romanlarını tartıştı. Vakfa giden ilk okur grubu olma özelliğini taşıyan Ekin Yazın Dostları, Lizbon’un tüm ekinsel ortamlarını gezerek hem kenti tanıdılar, hem de birçok etkinlikte yer aldılar. Gezinin son akşamında ise bir fado evine giden grup yaşadıklarını kitap (96 sayfa) haline getirerek yayımladı.

“Lizbon’a Gece Treni” ile Saramago Yolunda E-Kitabımızı şuradan indiirebilirsiniz:
paris-lizbon-son

İrlanda Gezisi: Bloomsday

İkinci gezi 2014’de İrlanda’ya yapıldı. Gezinin ana teması James Joyce‘un Ulysses romanında temel alınan 16 Haziran 1904 tarihinin 110. yıldönümüydü. 16 Haziran’a altmış yıldır Bloomsday deniyor ve bu tarihin içinde bulunduğu haftada Dublin’de James Joyce’u ve Ulysses’i anma etkinlikleri düzenleniyor. Ekin Yazın Dostları Bloomsday etkinliklerine katılarak James Joyce Merkezi’nin düzenlediği “Ulysses’de anılan sokak ve evlerin” gezildiği yürüme turuna katıldı. Ertesi gün de bir otobüs ile yine romanda anılan ve yürüyerek gidilemeyecek önemli yerlere gidildi. Bunla arasında, Martello Kulesi, Joyce’un görev aldığı ilkokul, Yahudi Müzesi ve Joyce’un çocukluğunun geçtiği sokaklar da vardı. Grup ayrıca İrlanda’nın çok önemli doğal güzelliklerini (Cliffs of Moher) ve yerleşim merkezlerini (Galway) de gezdi. Belfast turu ise oradaki çatışmalar konusunda en aydınlatıcı olanıydı. Ekin Yazın Dostları, kara taksilerle gittikleri, Katoliklerle Protestanların bulundukları bölgeleri ayıran duvara barış dileklerini de yazmaktan geri kalmadılar. Bu gezide yaşananlarla birlikte Joyce ve Ulysses üzerine iki araştırmanın da yer aldığı kitap projenin 2. kitabı (174 sayfa) olarak yayımlandı.

“James Joyce’un İzinde: Ulysses, Bloomsday ve Dublin” E-Kitabımızı şuradan indiirebilirsiniz:
kitap-dublin-v2

Kars Ardahan Gezisi

Üçüncü gezi ise Alper Akçam‘ın Masalsı romanının izinde 2014’ün Temmuz ayında Kars ve Ardahan’a yapılandı. Ekin Yazın Dostları, bu gezi kapsamında romanda adları anılan kişilerle tanıştı, olayların geçtiği bölgeleri gezdi, aşıklar gecesine katıldı, Çıldır Gölü’ne gitti, Ani Harabeleri’ni ve Doğubeyazıt’da İshak Paşa Sarayı’nı gezdi, Dursun Akçam Kültürevi’ndeki etkinliğe katıldı. Masalsı kitabının tartışıldığı toplantıda, Ankara’da yaşayan yazar Alper Akçam ile görüntülü bağlantı kurularak yazarın görüşleri de alındı. Kars Akyaka treninde yaşanan Kartal’ın treni durdurma olayı ise canlı olarak izlendi. Bu gezide yaşananların derlendiği kitap (56 sayfa) Ekin Yazın Dostları’nın 3. ürünü olarak yayımlandı.

“Bir Kars Masalı” E-Kitabımızı şuradan indiirebilirsiniz:
kars-kitap-v2

2015 Projesi: Kuzey İtalya

Ekin Yazın Dostları 2015 yazında Stendhal‘ın Parma Manastırı romanının izinde Kuzey İtalya’yı gezdi, Grenoble’a geçerek Stendhal Müzesi’ni ziyaret etti, daha sonra da İsviçre’önemli kentlerini batıdan doğuya katetti. Arkadaşlarımızın anılarından oluşan Parma Düşleri kitabı yayımlandı.

“Parma Düşleri” E-Kitabımızı şuradan indiirebilirsiniz:
parma-mans-ae4

2016 Projesi: İskandinavya Gezisi

Ekin Yazın Dostları 2016 yazında Knut Hamsun‘un Açlık romanının izinde İskandinavya’yı gezdi.

2017 Projesi: Balkanlar

Sıra geldi yeni projelere. Ekin Yazın Dostları 2017 yazında Balkan ülkeleri Bulgaristan ve Romanya’ya gidecek.

Cumhuriyet’in İmamı: Ağababa

Şerife Ertaş

Cumhuriyet’in İmamı Ağababa, Ekin Yazın Dostu arkadaşımız Osman Akbaşak’ın dedesi.  Kurtuluş savaşı yıllarında Beykoz’un Akbaba köyünde yaşayan, işgal altındaki köyünde vatan için bir şeyler yapmak uğruna çırpınan,  bu yolda sadece kendi canını değil ailesinin de canını hiçe sayan bir imam, bir kahraman. Savaş yıllarında Anadolu’ya silah kaçırmak için verilen mücadeleleri,  savaş sonrası ise bir köy imamı olarak Atatürk’e, devrimlere verdiği desteği kendi yazdığı notlardan yola çıkarak,  torunu Osman Akbaşak kaleme almış.

Kitabı,  Ekin Yazın Dostları’nın 10. yıl etkinlikleri kapsamında İstanbul ve İzmir grupları birlikte okuyup, kitapta anlatılan olayların geçtiği Akbaba köyü ve civarını birlikte gezdiğimiz etkinlik hepimizi duygulandırdı, hüzünlendirdi en önemlisi de gururlandırdı.

Bu söyleşi ve gezide Ağababa’nın oğlu Abdüssemi,  kızı Lamia ve torunları bize eşlik ettiler. Lamia teyze küçük yaşına rağmen geçici minare için taşıdığı çalı çırpıları nasıl taşıdığını bizlerle paylaştı. Abdüssemi amca çok heyecanlanıp duygulandığı için bize o günlerle ilgili bir şey anlatamadı ama o günleri bizlerle beraber adeta yeniden yaşadı.  Ağababa’nın yürüyerek katettiği mesafelerin uzunluğu karşısında şaşkına döndük. İhbar alınınca acele ile silahların gömüldüğü yerde şimdi bir ceviz ağacı var, silahları sanki o saklamış gibi ağacı sevgi ve minnetle sevdik. Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında kurulan takın yerini görmek, o kutlamalarda şiir okuyan Lamia ile tanışmak bizi mutlu etti.

Söyleşi sırasında da konuşulduğu gibi bir insan, onun hatırasını yeryüzünde hatırlayıp anan en son kişi öldüğünde gerçekten ölürmüş. Gerçekten ölmüş olmasınlar diye kendi ailemden de birkaç kişiyi anmak isterim. İstanbul’da yaşamanın ayrıcalığına erişmemiş ailem Osmanlı’nın dağılma, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulma sürecinde verilen hemen bütün savaşlara asker göndermiş. Yemen Harbi, Balkan Harbi, Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı.  Anneannemin babası, dayısı, amcası dâhil aileden toplam yedi kişi Yemen’de şehit olmuş. Altı aylıkken babası şehit olan anneannemin, radyoda Yemen türküsü çalarken döktüğü gözyaşları asla unutulamaz. Babamın ailesinden Balkan Harbinde Gazi olanların isimlerini bile bilmiyorum. Çanakkale Savaşında şehit olan büyük halamın eşi Kamil enişte, aynı savaşta sırtında 9 adet şarapnel yarası alan Mustafa dedem. Kurtuluş Savaşı’na da katılıp Kırmızı Kurdeleli İstiklal Madalyası sahibi olan aynı Mustafa dedem. Ailenin erkekleri bütün bu cephelerde savaşırken küçücük çocuklarını korumak, beslemek, büyütmek için kendi başlarına çırpınan ailemin kadınları bu vatan sizler sayesinde kurtuldu. Sizleri hiç unutmadık. Işıklar içinde uyuyun.

Editörler, eleştirmenler kitabı otobiyografi, belgesel, anı derlemesi ve roman kategorilerinden hangisine koymuş olurlarsa olsunlar, kurtuluş savaşının nasıl kazanıldığını unutmamamız açısından tarihimize düşülen notlardan biri olarak çok anlamlı ve çok değerli. Bize bu vatanın savunulmasında yapılan o büyük fedakârlıkları tekrar hatırlattığı için Osman Akbaşak’a teşekkürler.

Ağababa ile beraber bu vatan için mücadele edenler ve bütün büyük dedelerim size minnettarız.

10. Yıl Etkinliği: Ağababa ve İzleri

Ekin Yazın Dostları’nın 10. Yılı

Ağababa – M. Osman Akbaşak

Beykoz, Akbaba, Canfeda Hatun Camii

Bu yılın ilk 10. Yıl Etkinliği, İzmir grubumuzun yöneticisi M. Osman Akbaşak‘ın yazdığı “Ağababa” romanının izlerini sürmek için İzmir ve İstanbul gruplarının birlikte 24 Eylül Cumartesi günü yapacağı Beykoz ve Akbaba gezisi. Bu geziye romanın yazarı M. Osman Akbaşak da katılacak. Etkinlik kapasamında romanın konusunda anılan yerler gezilecek, adı geçen kişilerle buluşulacak. Gezinin ardından yazarla kitap konusunda söyleşi ve birlikte yenecek bir akşam yemeği yer alıyor. Gezide fotoğraflar çekilecek, gezi izlenimleri kaleme alınacak ve bir anı-kitap oluşturulacak.

Not: Kitabı Nadir Kitap sitesinden (Paraf Yayınları) edinebilirsiniz.

(*) Beykoz, Akbaba, Canfeda Hatun Camii fotoğrafı  Bkz. http://www.hayalleme.com/beykoz-akbaba-canfeda-hatun-camii

Ekin Yazın Dostları’nın Fotoğraf Etkinlikleri Başladı

2006’da kurulduğundan bu yana her etkinlikte fotoğraf çeken Ekin Yazın Dostları’nın bundan böyle daha bilinçli ve daha düzeyli fotoğraflar çekmeleri için bu konuda deneyimli arkadaşlarımızın öncülüğünde fotoğrafçılık eğitimleri başlatıldı. İlk fotoğrafçılık eğitimi “Mürefte’de Bağbozumu ve Şarap Tadımı” etkinliğine katılacak arkadaşlarımız ile İstanbul 1. öbekten dileyenlere verildi.  Erol Alkan‘ın büyük bir özenle hazırladığı ve 23 Ağustos 2015 Pazar günü yaptığı sunumda bir yandan fotoğrafçılık tarihinden önemli sayfalar yer alırken öte yandan çerçeveleme ve ışık etmenlerinin düzeyli fotoğraftaki işlevleri incelendi. Eğitime katılan herkes eğitimin çok yararlı olduğunu belirtti. Fotoğrafçılık eğitimi diğer öbeklerimiz için de yinelenecek ve yeni içeriklerle sürecek.

İlk fotoğraf yarışmasında 5 Eylül Cumartesi günü yapılan Mürefte Gezisi‘nde çekilecek fotoğraflar yarışacak. Fotoğraflar 11 Eylül Cuma akşamına dek seçici kurula gönderilecek.

Birinci seçilecek fotoğrafı çeken arkadaşımıza Ara Güler’in ve Çetin Altan’ın “Al İşte İstanbul” kitabı armağan edilecek.

Ekler:

1. Erol Alkan’ın sunumu:
   Fotoğrafçılık Temel Eğitimi
2. Fotoğraf çekerken uygulanması gereken 50 kural:
   Temel Fotoğraf Eğitimi-2