Ekin Yazın Dostları

Kitap Okurlarının Buluşma Noktası

Archive for the ‘İstanbul 1. Grup’ Category

İstanbul 1. Grup

Martin Eden (Jack London)

Posted by Aydın Ergil 09 Mayıs 2024

martin eden - jack london

İstanbul 4. Grup Haziran 2024
Sanal 2. Öbek Mayıs 2023
Sanal Öbek Haziran 2022
İstanbul 6. Grup Nisan 2018
Marmaris 2. Grup Kasım 2016
İstanbul 3. Grup Ekim 2015
İstanbul 1. Grup Eylül 2015
Ankara 3. Grup Temmuz 2015

Yazarı hakkında pek çok ipucu veren yarı otobiyografik romanlar ilginizi çeker mi? Öyleyse Amerikalı yazar Jack London’ın kaleme aldığı Martin Eden adlı romanı keyifle okuyacaksınız! Sınıf ayrımı, aşk, aile sevgisi, kardeşlik ve arkadaşlık gibi çeşitli konuların işlendiği eserde işçi sınıfından genç bir adamın hayatı anlatılıyor. Eserdeki olaylar ve karakterler ise yazarın yaşamıyla paralellik gösteriyor. Dilerseniz bu etkileyici romanın içeriğinden biraz bahsedelim.

“Martin Eden” adlı kitabı neden okumalısınız?

Jack London’ın Martin Eden adlı yarı otobiyografik romanı, 520 sayfa ve 46 bölümden oluşuyor. Kitabın başında çevirmen Levent Cinemre’nin Martin Eden hakkındaki düşüncelerini okurla paylaştığı kısa bir bölüm yer alıyor. Sonunda ise 145 maddeden oluşan ve kitaptaki bazı detayları açıklığa kavuşturan “Notlar” başlıklı özel bir bölüm bulunuyor. Çevirmenin özenle hazırladığı bu iki bölüm, meraklı okurların işini kolaylaştırırken romanı çok daha anlamlı kılıyor. Genç bir adamın aşkı uğruna verdiği hayat mücadelesini konu alan hikâye, 1900’lü yılların başlarında ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki Oakland şehrinde geçiyor. Hikâye boyunca başkahraman Martin Eden’a aşık olduğu kız Ruth Morse eşlik ediyor. Ayrıca Ruth’un ailesi ile Martin Eden’ın kendisi gibi işçi sınıfından olan ailesi ve arkadaşları da hikâyenin pek çok yerinde okurların karşısına çıkıyor. Siz de bu etkileyici romanı okuyarak her çağda insanlığın gündeminde olan bireysel ve toplumsal sorunlar hakkında uzun uzun düşünebilirsiniz.

Bunları biliyor muydunuz?

Jack London’ın kendi hayatından pek çok iz taşıyan Martin Eden adlı romanı 33 yaşındayken yazdığını biliyor muydunuz? Yazarın dünya çapında büyük üne kavuştuktan sonra yaşadığı hayal kırıklığının etkisiyle kaleme aldığı roman, özgün dili İngilizce olarak ilk kez 1909 yılında yayımlanır. Almanca, Fransızca ve İtalyanca gibi pek çok dile çevrilen eser; 1963 yılında Mete Ergin tarafından Türkçeleştirilir ve Varlık Yayınları aracılığıyla Türkiye’deki okurlarla buluşur. Yıllar boyunca farklı çevirmenler tarafından tercüme edilip çeşitli yayınevleri tarafından birçok kez basılan roman, 2014 yılında Levent Cinemre çevirisiyle Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanır. Farklı milletlerden pek çok okurun beğenisini kazanan eser, çeşitli ülkeler tarafından sinemaya uyarlanır. Bu sürükleyici hikâyeye bir de izleyici olarak şahitlik etmek isterseniz Sergey Evlakhishvili yönetmenliğinde çekilen 1976 yılı Sovyetler Birliği yapımı “Martin Iden” (IMDb: 7.6) TV filmini ve Pietro Marcello yönetmenliğinde çekilen 2019 yılı İtalya ve Fransa ortak yapımı “Martin Eden” (IMDb: 7.0) filmini izleyebilirsiniz.


Martin Eden, Jack London’ın başyapıtı sayabileceğimiz ve büyük oranda otobiyografik izler taşıyan unutulmaz romanlarından biridir. Keskin sınıfsal bilinci, güçlü kalemi ve devrimci sanatıyla Jack London, burjuva gerçekliği karşısında sınıf atlamak isteyen genç bir yazarın düştüğü trajik durumu ustalıkla ve tüm çıplaklığıyla resmeder Martin Eden’da. Büyük çabalarla ulaşılan hedefin, yani burjuva yaşamının, anlamsızlığı, sahteliği ve hiçliği karşısında, Martin Eden, kendisini beyaz bir heykel gibi batacağı dipsiz derinliklere bırakır.

Büyük anlatıcılar kuşağının son üyelerinden biridir Jack London, 1916 yılında öldüğünde, zamanının ve tüm zamanların en büyük yazarları arasında çoktan yerini almıştı.

Posted in Ankara 3. Grup, Marmaris 2. Grup, Sanal Öbek, Sanal Öbek - 2, İstanbul 1. Grup, İstanbul 3. Grup, İstanbul 4. Grup, İstanbul 6. Grup | Leave a Comment »

Onca Yoksulluk Varken (Emile Ajar)

Posted by Aydın Ergil 01 Mayıs 2024

Onca Yoksulluk Varken

İstanbul 1. Grup Mayıs 2024
İstanbul 3. Grup Şubat 2023
Ankara 3. Grup Ağustos 2015

1975’te Fransa’nın en prestijli edebiyat ödüllerinden Goncourt Ödülü’ne layık görülen “Onca Yoksulluk Varken”, bir hayat kadınının oğlu olan Arap bir çocuğun, fahişe çocuklarına bakan Yahudi Madam Rosa’yla birlikte geçen hayatını anlatır. Ve aynı ödülü 1956’da “Cennetin Kökleri” kitabıyla kazanmış olan Romain Gary’nin, daha sonra açıkladığı üzere, “Yalnızca kendim olmaktan bıkmıştım,” gerekçesiyle ‘Emile Ajar’ müstear adıyla yayınlamış olduğu bir romandır.

Posted in Ankara 3. Grup, İstanbul 1. Grup, İstanbul 3. Grup | Leave a Comment »

Profesör (Charlotte Bronte)

Posted by Aydın Ergil 05 Nisan 2024

İstanbul 1. Grup Nisan 2024

“Jane Eyre’in yazarı Bronte’nin ilk romanı…”

Klasik İngiliz edebiyatının ünlü yazarı Charlotte Bronte (1816-1855) gelişmeye açık bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Bronte, İngiltere’de özellikle kadınların büyük baskı altında olduğu muhafazakar Viktorya döneminde eserlerini yazdı. Bir kadın olarak kendisini ifade edebilmek için olağanüstü bir azimle mücadele etti.

Profesör, Charlotte Bronte’nın yazdığı ilk eser olduğu halde, yazarın yaşamı boyunca yayınlanmadı. Ancak 1857 yılında eşinin izniyle basıldı. Yazarın ilk gençliğinden derin izler taşıması bu kitabı ilginç kılan özelliklerden biridir.

Posted in İstanbul 1. Grup | Leave a Comment »

Savaş ve Barış (Lev Nikolayeviç Tolstoy)

Posted by sinaniy 10 Mart 2024

savaş ve barış

İstanbul 2. Grup Nisan 2024
İstanbul 1. Grup Aralık 2016

Napolyon’un 1812’de Rusya’yı işgalini ve bu savaşın, özellikle aristokrat çevrelerde yarattığı altüst oluşu, son derece gerçekçi sahnelerle, ayrıntılı ve derinlikli analizlerle yansıtan bir başyapıt. Avrupa’daki monarşileri birbiri ardına bozguna uğratarak ilerleyen Napolyon orduları Moskova’ya doğru ilerlemektedir. Rus aristokratları, bu ürkütücü savaş makinesi karşısında bir yandan muharebeye hazırlanmakta, bir yandan da kişisel dertleriyle boğuşmaktadır. Rusya’nın 19. yüzyılın ilk yarısında panoramik bir fotoğrafını çeken Savaş ve Barış, soylu sınıfına dair yakın gözlemlerin yanı sıra köy ve kasabalarda yaşanan çiftlik hayatını da ustalıkla yansıtıyor.

Dünya edebiyatının en başarılı eserlerinden sayılan bu muazzam nehir roman, savaşların getirdiği kaosu, mantıksızlığı, insan vicdanı ile etiğe aykırılığı; muktedirlerin, büyük zaferler vaat edenlerin sözlerindeki ve çabalarındaki beyhudeliği gözler önüne seriyor.

Dünya edebiyatının en büyük on eserinden biri olarak kabul edilen Savaş ve Barış, savaş ve tahakküm sorunsalına, savaşların sonucu olan insanlık durumlarına derinlikli bir bakış sunuyor. Napolyon’un Moskova’yı işgali sonucu Fransız ve Rus askerlerini karşı karşıya getiren Borodino Napolyon’un Savaşı, toplumda büyük bir kargaşaya sebep olur. Kazananın belirsiz olduğu bu muharebede iki ordu da büyük kayıplar verir. Edebiyat tarihinde benzersiz bir yer biçilen savaş sahneleriyle akıllarda yer eden Savaş ve Barış, aynı zamanda bu büyük savaşın günlüğü olarak da okunabilir. Büyük bir karakter zenginliği içinde, savaş altındaki Rus toplumunun sosyal ve ekonomik koşullarını ele alan roman, aşk, hırs, düşmanlık, ölüm gibi temaları tartışıyor.

 “Savaş hakkında dobra dobra, dürüstçe, nesnel ve sade bir

üslupla yazmayı Tolstoy’dan öğrendim. Savaşı Tolstoy’dan daha
iyi betimleyen bir yazar tanımıyorum.”
ERNEST HEMINGWAY
“Edebiyat tarihinin en büyük savaş romanı.”
THOMAS MANN
“Bu eser tıpkı hayat gibi, ne başlangıcı ne de sonu var. Ebedi akışı
içinde, hayatın ta kendisi.”
ROMAIN ROLLAND

Posted in İstanbul 1. Grup, İstanbul 2. Grup | 1 Comment »

Vahşetin Çağrısı (Jack London)

Posted by sinaniy 10 Mart 2024

İstanbul 2. Grup Mart 2024
İstanbul 1. Grup Kasım 2023

Evcil bir köpeğin vahşi tarafını keşfettiği, içgüdülerine uyum sağladığı ve doğanın acımasız gerçekleriyle yüzleştiği sürükleyici bir roman okumak isterseniz doğru yerdesiniz! Jack London, Vahşetin Çağrısı’nda evinden kaçırılıp kızak köpeği olarak yeni bir hayata başlamak zorunda kalan Buck’ın kaygısız ve mutlu hayatının nasıl altüst olduğunu anlatıyor. Vahşi doğaya uyum sağlamak zorunda kalan Buck’ın ilkel içgüdüleri su yüzüne çıkmaya başlıyor ve Buck, daha keşfedeceği birçok şey olduğunu fark ediyor. Her yaştan okuyucuya hitap eden bu romandan kısaca bahsedelim.

“Vahşetin Çağrısı” adlı kitabı neden okumalısınız?

Vahşetin Çağrısı, St. Bernard ve Rough Collie’nin karışımı olan Buck isimli bir köpeğin hikâyesini anlatıyor. Kısa bir macera romanı olan bu eser, güçlü kızak köpeklerinin yüksek talep gördüğü dönemlerde geçiyor. Kanada Yukon’a gönderilmeden önce Buck, Yargıç Miller’ın Santa Clara Valley’deki evinde rahat yaşayan ve sevilen bir evcil hayvan olarak hayatını sürdürüyor. Ancak bir gün Buck, Miller’ın kumar borcu olan bahçıvanı tarafından çalınıyor. Bahçıvan, Buck’ı köpek tüccarlarına satıyor ve Buck kısa bir süre sonra kuzeye gönderiliyor. Bu süreçte şiddet gören ve aç bırakılan Buck, birçok eziyet çekiyor. Önceden evcil ve sakin bir köpek olan Buck, zamanla hayatta kalmak için savaşmak zorunda kaldığı zorlu ortamda giderek ilkel ve vahşi bir hâle geliyor. Buck başlangıçta kendini bulduğu yeni hayattan oldukça korksa da sürünün önemli bir üyesi olmayı başarıyor ve çok geçmeden gözlerini lider olmaya dikiyor. Kahramanımız, kısa süre sonra insanların köpekler kadar çeşitlilik gösterebileceğini keşfediyor. Buck üzerinden yazar, okuyucuya insanların ne kadar acımasız olabileceğini ve hayvanları kendi çıkarları doğrultusunda ne denli istismar edebileceğini gözler önüne seriyor. Buck ile birlikte okuyucunun da sevgiyi, nefreti, doğaya ve insanlara karşı hayatta kalma mücadelesini deneyimleyeceği bu romanı elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.

Bunları biliyor muydunuz?

Jack London’ın Yukon’da neredeyse bir yıl geçirdiğini ve gözlemlerinin bu romanın çoğunu oluşturduğunu biliyor muydunuz? Hikâye, öncelikle 1903 yılında The Saturday Evening Post’ta bir seri hâlinde yayımlanır, sonrasında aynı yıl tek ciltlik bir kitap hâlinde basılır. 1923 gibi erken bir tarihte hikâye beyaz perdeye aktarılır ve o zamandan beri birçok kez sinema, çizgi roman ve televizyon uyarlaması yapılır. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından ilk baskısı 2010 yılında yapılan eser, 112 sayfadan oluşur ve Levent Cinemre tarafından Türkçeye çevrilir.

Posted in İstanbul 1. Grup, İstanbul 2. Grup | Leave a Comment »