Ekin Yazın Dostları

Kitap Okurlarının Buluşma Noktası

Archive for the ‘Sanal Öbek’ Category

Toplantılarını sanal ortamda yapan öbek

Martin Eden (Jack London)

Posted by Aydın Ergil 29 Mayıs 2023

martin eden - jack london

Sanal Öbek 2 Haziran 2023
Sanal Öbek Haziran 2022
İstanbul 6. Grup Nisan 2018
Marmaris 2. Grup Kasım 2016
İstanbul 3. Grup Ekim 2015
İstanbul 1. Grup Eylül 2015
Ankara 3. Grup Temmuz 2015

Yazarı hakkında pek çok ipucu veren yarı otobiyografik romanlar ilginizi çeker mi? Öyleyse Amerikalı yazar Jack London’ın kaleme aldığı Martin Eden adlı romanı keyifle okuyacaksınız! Sınıf ayrımı, aşk, aile sevgisi, kardeşlik ve arkadaşlık gibi çeşitli konuların işlendiği eserde işçi sınıfından genç bir adamın hayatı anlatılıyor. Eserdeki olaylar ve karakterler ise yazarın yaşamıyla paralellik gösteriyor. Dilerseniz bu etkileyici romanın içeriğinden biraz bahsedelim.

“Martin Eden” adlı kitabı neden okumalısınız?

Jack London’ın Martin Eden adlı yarı otobiyografik romanı, 520 sayfa ve 46 bölümden oluşuyor. Kitabın başında çevirmen Levent Cinemre’nin Martin Eden hakkındaki düşüncelerini okurla paylaştığı kısa bir bölüm yer alıyor. Sonunda ise 145 maddeden oluşan ve kitaptaki bazı detayları açıklığa kavuşturan “Notlar” başlıklı özel bir bölüm bulunuyor. Çevirmenin özenle hazırladığı bu iki bölüm, meraklı okurların işini kolaylaştırırken romanı çok daha anlamlı kılıyor. Genç bir adamın aşkı uğruna verdiği hayat mücadelesini konu alan hikâye, 1900’lü yılların başlarında ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki Oakland şehrinde geçiyor. Hikâye boyunca başkahraman Martin Eden’a aşık olduğu kız Ruth Morse eşlik ediyor. Ayrıca Ruth’un ailesi ile Martin Eden’ın kendisi gibi işçi sınıfından olan ailesi ve arkadaşları da hikâyenin pek çok yerinde okurların karşısına çıkıyor. Siz de bu etkileyici romanı okuyarak her çağda insanlığın gündeminde olan bireysel ve toplumsal sorunlar hakkında uzun uzun düşünebilirsiniz.

Bunları biliyor muydunuz?

Jack London’ın kendi hayatından pek çok iz taşıyan Martin Eden adlı romanı 33 yaşındayken yazdığını biliyor muydunuz? Yazarın dünya çapında büyük üne kavuştuktan sonra yaşadığı hayal kırıklığının etkisiyle kaleme aldığı roman, özgün dili İngilizce olarak ilk kez 1909 yılında yayımlanır. Almanca, Fransızca ve İtalyanca gibi pek çok dile çevrilen eser; 1963 yılında Mete Ergin tarafından Türkçeleştirilir ve Varlık Yayınları aracılığıyla Türkiye’deki okurlarla buluşur. Yıllar boyunca farklı çevirmenler tarafından tercüme edilip çeşitli yayınevleri tarafından birçok kez basılan roman, 2014 yılında Levent Cinemre çevirisiyle Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanır. Farklı milletlerden pek çok okurun beğenisini kazanan eser, çeşitli ülkeler tarafından sinemaya uyarlanır. Bu sürükleyici hikâyeye bir de izleyici olarak şahitlik etmek isterseniz Sergey Evlakhishvili yönetmenliğinde çekilen 1976 yılı Sovyetler Birliği yapımı “Martin Iden” (IMDb: 7.6) TV filmini ve Pietro Marcello yönetmenliğinde çekilen 2019 yılı İtalya ve Fransa ortak yapımı “Martin Eden” (IMDb: 7.0) filmini izleyebilirsiniz.


Martin Eden, Jack London’ın başyapıtı sayabileceğimiz ve büyük oranda otobiyografik izler taşıyan unutulmaz romanlarından biridir. Keskin sınıfsal bilinci, güçlü kalemi ve devrimci sanatıyla Jack London, burjuva gerçekliği karşısında sınıf atlamak isteyen genç bir yazarın düştüğü trajik durumu ustalıkla ve tüm çıplaklığıyla resmeder Martin Eden’da. Büyük çabalarla ulaşılan hedefin, yani burjuva yaşamının, anlamsızlığı, sahteliği ve hiçliği karşısında, Martin Eden, kendisini beyaz bir heykel gibi batacağı dipsiz derinliklere bırakır.

Büyük anlatıcılar kuşağının son üyelerinden biridir Jack London, 1916 yılında öldüğünde, zamanının ve tüm zamanların en büyük yazarları arasında çoktan yerini almıştı.

Posted in Ankara 3. Grup, Marmaris 2. Grup, Sanal Öbek, Sanal Öbek - 2, İstanbul 1. Grup, İstanbul 3. Grup, İstanbul 6. Grup | Leave a Comment »

Çizgili Pijamalı Çocuk (John Boyne)

Posted by sinaniy 27 Mayıs 2023

Sanal Grup Ağustos 2023

İrlandalı yazar Johne Boyne’un 2006 yılında yayınladığı Çizgili Pijamalı Çocuk, etkileyici hikayesiyle dikkat çekiyor. Bir çocuk kitabı olarak yazılan roman, işlediği konu itibarıyla yetişkinleri de etkisi altına almayı başarıyor. Nazi Almanyası’nın iç yüzünü dokuz yaşındaki bir çocuğun gözünden satırlara döken Boyne, savaşın tüm etkilerini gerçekçi bir ifade ile ele alıyor.

Savaşın ortasında kalan bir Alman ve bir Yahudi çocuğun masum arkadaşlıklarının anlatıldığı roman, sizin de kalbinize dokunacak. Yalnızca çocukların değil her yaştan insanın mutlaka okuması gereken Çizgili Pijamalı Çocuk, kitaplığınızda mutlaka bulunması gereken eserler arasında…

Berlin’den Savaşın Kalbine Uzanan Bir Hikaye

Bruno, henüz dokuz yaşındadır. Annesi, babası ve Gretel adındaki ablası ile birlikte Berlin’de büyük bir evde yaşar. İkinci Dünya Savaşı’nın sürdüğü o yıllarda Almanya’da Führer hüküm sürmektedir. Bruno’nun babası ise bir Nazi subayıdır. Bruno, bir gün akşam yemeğinde Führer’i evlerinde ağırlayacaklarını öğrenir. Bu, o ve ev ahalisi için oldukça heyecan vericidir; çünkü söylenilenlere göre Führer önemli bir kişidir. O akşam yemeğinde ise Bruno’nun babası terfi alır. Bu durum, oldukça sevindirici bir haber olsa da Bruno için değildir. Çünkü ailenin Auschwitz’e taşınması gerekmektedir. Bu da Bruno’nun çok sevdiği evinden ve arkadaşlarından ayrılması anlamına gelir.

Yeni ev, Bruno için oldukça sıkıcıdır. Evlerinin etrafında askerler dışında hiçbir ev yoktur. Bruno ise askerlerden nefret etmektedir. 12 yaşındaki ablasıyla birlikte Bruno, Berlin’e büyük bir özlem duyar. Bir gün Bruno, camdan bakarken tel örgülerin ardındaki çizgili pijamalı adamları ve çocukları fark eder. Babasına onların kim olduğunu sorduğunda Yahudi oldukları yanıtını alır. İçindeki meraka yenik düşen Bruno, bir öğle saatinde tel örgü boyunca bir gezintiye çıkar. Bu gezinti, daha sonraları çok seveceği arkadaşı Schmuel ile tanışmasına vesile olacaktır.

Bunları Biliyor muydunuz?

Johne Boyne, Çizgili Pijamalı Çocuk’un ilk taslağını hazırlarken oldukça az uyudu. Ve taslağı iki buçuk günde tamamlamayı başardı. Kitap 2006’da yayınlandığında 5 milyondan fazla satış rakamına ulaştı. Eser, 2008 yılında ise beyaz perdeye aktarıldı.

Posted in Sanal Öbek | Leave a Comment »

Unutkan Ayna (Gürsel Korat)

Posted by sinaniy 27 Mayıs 2023

Sanal Öbek Temmuz 2023
İstanbul 6. Grup Kasım 2017

“Bir olay yazılınca zaman kaybolur ve canlanmak için okuyanın bakışını bekler…”

12 Haziran 1915 günü Nevşehir’de, bir bozkır sabahı: İğde kokuları içindeyiz, serinlikten ürpererek gözlerimizi ovuşturuyoruz. Yaşam olağan akışındadır, ölüm bu dünyaya yakışmaz görünmektedir. Oysa her şey koşup gelecek birazdan. On gün içinde devran değişecek. Hiç kimse o sabahtan sonra eskisi gibi olamayacak.

Gürsel Korat Unutkan Ayna’da insanlığın soluğunu tuttuğu ve bakışlarını Anadolu’ya diktiği bir zaman parçasını anlatıyor: “Unutmanın” bazen “her şeyi eksiksiz görmek” anlamına geldiğini söyler gibi.

“Bana bak” dedi Mayreni, iyice kızmıştı, “Önümüzde kaç gün var, onu bile bilmiyoruz. Belki mezarımız bile olmayacak. Belki bu çocuklar birbirinden muradını alamayacak.” Mayreni’nin gözleri, ne söylediğini o an anlamış birinin şaşkınlığıyla doldu, yüzü dehşetle gerildi, sesi giderek boğuklaştı: “Belki en sevdiklerimizin ölüsünü elimize alacağız.”

Posted in Sanal Öbek, İstanbul 6. Grup | Leave a Comment »

Deli İbram Divanı (Ahmet Büke)

Posted by sinaniy 19 Mayıs 2023

Sanal Öbek Haziran 2023

Bir deniz esintisi almak ister miydiniz? Modern öykü yazarı Ahmet Büke’nin ilk romanı olan Deli İbram Divanı, denizin kokusunu okuyucularına hissettirirken üzerine deniz kokusu sinmiş ilgi çekici hikâyesiyle okuyucuyu etkisi altına almayı başarıyor. Ege’de geçen olay örgüsü; yazarın sade, anlaşılır, akıcı ve içten anlatımıyla kusursuz hâle geliyor. Bir ada ve deniz hikâyesini başarılı anlatımıyla taçlandıran yazar Ahmet Büke’nin deniz edebiyatı klasikleri arasında gösterilen Deli İbram Divanı adlı romanına birlikte göz atalım.

“Deli İbram Divanı” adlı kitabı neden okumalısınız?

Edebiyat dünyasına öykü yazarı olarak başlayan Ahmet Büke’nin Deli İbram Divanı adlı kitabı yetişkinler için yazdığı ilk roman olma özelliği taşıyor. İçinde çokça Ege’ye, Ege mitlerine ve denize yer veren yazarın destansı ve masalsı anlatımı sayesinde etkileyici bir kurgu ortaya çıkıyor. Ege insanının tarih ve doğayla iç içe olan hayatının yanı sıra adaletsizlik ve gelir eşitsizliği gibi konulara da değinen yazar, sosyal adaletsizliğin acı sonuçlarını efsanelerle bir araya getirip tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyor. Toplam 206 sayfa olan eseri okurken zaman zaman denizin mavisine, zaman zaman dönemin adaletsizliğine ve yoksulluğa karşı durmaya çalışacak; hikâyeye kapılıp gidecekseniz. Adaletsizliğe ve eşitsizliğe karşı durarak doğayla, efsanelerle ve tarihle ilgili çarpıcı gerçekler sunan roman; çağdaş bir masal tadında okuyucuyla buluşuyor. Kitabın başkahramanlarından biri olan Deli İbram ise adaletin, iyiliğin ve dürüstlüğün sembolü olarak romanın kilit ismi olarak kurgulanıyor.

Bunları biliyor muydunuz?

Deli İbram Divanı adlı kitabın yazarı Ahmet Büke’ye 2010 yılında Newsweek Türkiye dergisi tarafından “Kırk Yaş Altı Türkiye’nin En İyi 20 Yazarı” listesinde yer verildiğini biliyor muydunuz? Birçok öyküsü Özgür Edebiyat, Patika, Adam Öykü, İmge Öyküler, Ünlem ve Notos Öykü gibi farklı dergilerde yayınlanan Ahmet Büke, yazdığı eserlerle Sait Faik Hikâye Armağanı ve Oğuz Atay Öykü Ödülü’ne layık görülürken Deli İbram Divanı ile Vedat Türkali Roman Ödülü’nün sahibi olur. Deli İbram Divanı adlı romanı yazabilmek için âdeta denizciliğe soyunan Ahmet Büke, bir süre denizcilikle ilgili bilgiler edinir ve dalgıçlığı öğrenir. Deli İbram Divanı’nın Can Yayınları imzası taşıyan ilk basım yılı ise 2021.

Posted in Sanal Öbek | Leave a Comment »

Mahcubiyet ve Haysiyet (Dag Solstad)

Posted by Aydın Ergil 18 Mart 2023

Sanal Öbek Haziran 2023
İstanbul 2. Grup Kasım 2021
İstanbul 1. Grup Ekim 2020

Kuzey Avrupa’nın yaşayan en büyük yazarları arasında gösterilen Dag Solstad ilk kez Türkçede.

Ellili yaşlarındaki edebiyat öğretmeni Elias Rukla için sıradan bir gündür: Yıllardır yaptığı gibi, sevdiği bir eseri (Henrik Ibsen’in Yaban Ördeği’ni) bir sınıf dolusu ilgisiz lise öğrencisine heyecanla yorumlamaya başlar. Ne var ki görünüşte küçük bir olay hiç beklenmedik bir krizi tetikleyecek, Elias’ın hayatında derin izler bırakmış bir dostluğun hatırasına dönmesine, evliliğini, kendisini ve içinde yaşadığı toplumu sorgulamasına yol açacaktır.

Mahcubiyet ve Haysiyet, yükte hafif pahada ağır, dili ve atmosferiyle akılda yer eden, okuyanların tekrar tekrar dönmek isteyeceği o özel romanlardan.

*Bütünüyle hipnotize edici, bütünüyle insancıl bir yazar.*

– James Wood, New Yorker

*Solstad’ın dili, eski görünen yeni bir zarafetle parıldar ve taklit edilemeyen, enerji dolu, kendine özgü bir ışıltı yayar.*

– Karl Ove Knausgaard

Posted in Sanal Öbek, İstanbul 1. Grup, İstanbul 2. Grup | Leave a Comment »