Ekin Yazın Dostları

Kitap Okurlarının Buluşma Noktası

Archive for 10 Kas 2020

Whatsapp Topluluğu Kuralları

Posted by Aydın Ergil 10 Kasım 2020

1) Grubun kuruluş amacı:

a) Yazarın ve/veya çevirmenin katılacağı toplantıların duyurulması;

b) Bir kitabın izinden yola çıkarak programlanan gezilerin ön duyurusunun yapılabilmesi;

c) Tüm gruplarımıza yönelik ortak etkinlik öneri ve duyurularının yapılabilmesi için kurulmaktadır.

2) Gruba yalnızca Ekin Yazın Dostları İstanbul öbeklerinde yer alan arkadaşlar katılabilir.

3) Toplantı ve kitap bilgileri google ortamında duyurulduğundan bu grup o amaçla kullanılamaz.

4) Gruba gönderilmemesi gerekenler:

– video dosyaları (ek olarak)

– “İyi sabahlar”, “Hayırlı günler”, “İyi geceler” türü iletiler

– Kişisel soru, yazışma, kutlama ve tartışmalar

– Siyasal ve dinsel konulardaki iletiler

5) Eğer başka bir ortamdan alıntı metni ya da fotoğrafı varsa kaynak belirtilir.

6) Gruptaki her arkadaşın adı herkesin telefonunda kayıtlı olmadığından mesajların sonuna yazanın adının eklenmesi zorunludur. Grup yöneticisinin denetimi olmasına karşın her iletinin sorumluluğu onu yazana aittir.

7) Grup Nevzat Yıldıran arkadaşımızın moderatörlüğünde sürdürülecektir. Tamamen saygı ve etik yaklaşımlar söz konusu olduğundan kuralları ihlal eden üyeler 1. uyarıdan sonra whatsapp grubundan çıkartılır.

Posted in Kurallarımız | Leave a Comment »

Albaya Mektup Yok (Gabriel Garcia Marquez)

Posted by Aydın Ergil 10 Kasım 2020

İstanbul 1. Grup Kasım 2020

Albaya Mektup Yok, çağımızın en büyük yazarlarından Gabriel García Márquez’in en güzel uzun öykülerinden biri. Ülkesi uğruna savaşarak yaptığı hizmetlerin karşılıksız kaldığını anlayan, emekliye ayrılmış yaşlı bir askerin öyküsü. Bir türlü gelmeyen emekli aylığını her cuma günü karısı ve horozuyla birlikte bekleyen emekli bir albayın komik, ama bir o kadar da trajik hikâyesi. Gabriel García Márquez’in 1982’de Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülmesinde, hiç kuşkusuz, Albaya Mektup Yok’un da payı var. Büyülü gerçekçilik ustasının anlattığı her sahne, karakterlerin her davranışı, umarsız görünen bir dünyada yaşama sevincinin türküsünü söylüyor, ölüme ve yalnızlığa meydan okuyor. Her cümle, yaşamın uçsuz bucaksız boşluğunun suskunluğunu kırıyor. “İmge, gerçekliğe ulaşmanın aracıdır,” diyen Gabriel García Márquez’in buruk bir alaycılık içeren bu öyküsü neredeyse görsel bir edebiyat başyapıtı.

Posted in İstanbul 1. Grup | Leave a Comment »