Sanal Öbek Aralık 2022
Temmuz 2014 Marmaris 1. Grup
Dostoyevski’nin Beyaz Geceler adlı hikâyesini henüz 27 yaşında edebi hayatının başlarındayken yazdığını biliyor muydunuz? Yazarın sürgüne gitmeden önce kaleme aldığı eserler arasında yer alan Beyaz Geceler, özgün dili Rusçada orijinal adı “Бе́лые но́чи (Belye Nochi)” olarak ilk kez 1848 yılında yayımlanır. Pek çok dile çevrilen hikâye, farklı çevirmenler tarafından Türkçeleştirilir ve çeşitli yayınevleri aracılığıyla kimi zaman müstakil olarak kimi zaman da farklı hikâyelerle bir arada yayımlanır. Beyaz Geceler hikayesi Rusya’nın St. Petersburg şehrinde geçiyor ve birinci tekil şahıs tarafından anlatılıyor. Sadece iki kahramanın yer aldığı hikâyede ismi bilinmeyen hayalperest anlatıcıya Nastenka adında genç bir kadın eşlik ediyor. Yazar, bu hikâyeyi St. Petersburg’un coğrafi konumundan dolayı yazın yaklaşık iki ay süren beyaz gecelerinden aldığı ilhamla yazıyor. Yazarın “hayalperest” tanımlaması ilginçtir. “Hayalperest” sıfatı kitapta dostsuz, sevinçsiz, duygusuz, hayattan zevk almadan yaşayan, toplumun dışına itilmiş insanlara yakıştırılmıştır.
Dostoyevski’nin diğer realist ve karamsar eserlerine göre oldukça farklı olan hikâye, bazı romantik unsurlar barındırır ve coşkulu bir ruh halini yansıtır.
Romanın kahramanı olan genç adam St. Petersburg’un kasvetli ve beyaz gecelerindan birinde, tesadüfen kendisi gibi yalnız olan bir genç kızla tanışır. Genç kızla beraber tüm hayallerini ve anılarını paylaştıkları dört beyaz geceyi St. Petersburg’un sokaklarında geçirir. Genç kız birkaç yıl önce tanıştığı fakat bir yıldır haber alamadığı sevgilisini beklemektedir. Genç adam ve kız geçirdikleri gecelerde birbirlerine yakınlaşırlar ve ikisi de karamsar duygularını unuttukları anlar geçirir. Üçüncü gecenin sonunda genç kız bir yıldır beklediği sevgilisini bulur ve hikâyenin kahramanı ile arasında başlayan zarif aşkı yine zarifçe bitirerek sevgilisine döner. Kitabın kahramanı olan genç adam ise yine eskisi gibi hayalperest yaşantısına geri döner.
2014 yılında ise Hasan Ali Yücel Klasikleri dizisinde yer almak üzere, dört farklı hikâyeyle birlikte ve Barış Zeren çevirisiyle Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılır. Yazarın hikâyeleri arasında özel bir yeri bulunan eser, farklı milletler tarafından pek çok kez sinemaya da uyarlanır. Bu etkileyici hikâyeye bir de izleyici olarak şahit olmak isterseniz Luchino Visconti yönetmenliğinde çekilen 1957 yılı İtalya ve Fransa ortak yapımı “Le Notti Bianche” (IMDb: 7.8) ve Farzad Motamen yönetmenliğinde çekilen 2003 İran yapımı “Shabhaye Roshan” (IMDb: 7.7) filmini izleyebilirsiniz.