Ekin Yazın Dostları

Kitap Okurlarının Buluşma Noktası

Archive for 24 Eki 2022

Alametler Kitabı (Gaye Boralıoğlu)

Posted by sinaniy 24 Ekim 2022

İstanbul Öykü Okurları Mayıs 2023

“Şu kâinatta hiçbir şey o kadar sarih değil,” diyor adam kaşlarını çatarak. “Bazı şeylerin bir kısmını biliyoruz, bazen bulutların ardından görüyoruz. Zihnimizde bölünmüş cümleler dolanıyor, öbür yarılarını bulamıyorlar bir türlü. Bir şeyin bir manası var, bir de alâmeti var. Aynı olmuyor ikisi.”

Tükendi Tanrı’nın tüm alâmetleri… Bilinmez bir akıbete doğru tepetaklak gidiliyor. İyi ve kötü, doğru ve yanlış, sevap ve günah birbirine karışıyor. Dualar yerini beddualara bırakıyor. Kötülüğün normalleştiği koca dünyanın altında ezilenler yine masum çocuklar, safdiller, kimsesizler ve âşıklar oluyor.

Alâmetler Kitabı, alacakaranlık bir dünyanın kaotik ilişkilerinin, absürt hallerinin ve ürkütücü sıradanlığının anlatısı.

Gaye Boralıoğlu, insanlığın gidişatına dair alâmetleri kovalıyor. Sınırsız hayal gücü ve duru anlatımıyla, hem bugünü tasvir eden hem de geleceği kestiren eşsiz öykülere imza atıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Posted in İstanbul Öykü Okurları | Leave a Comment »

Onlar ve Köpekleri (Gülhan Tuba Çelik)

Posted by sinaniy 24 Ekim 2022

İstanbul Öykü Okurları Nisan 2023

Gülhan Tuba Çelik ikinci öykü kitabı Onlar ve Köpekleri’nde İstanbul’un yedinci tepesinden, Fatih’in rüzgarlı yerlerinden sesleniyor okura. Öykü kahramanları yerleşikler, kalanlar, gitme defterini kapatmış olanlar. Kocamustafapaşa’da, Yedikule’de, Samatya’da dolaşan bu insanlara yakınlıktan doğan bir kaybetme korkusu eşlik ediyor zaman zaman. Unkapanı Kemeri’ndeki karpuz çekirdekleri, Cibali’deki asırlık incir ağaçları, İstasyon Caddesi’nin çamaşırları bu korkuya biraz umut verirken; sur dışı mezarlıkları, manastır bahçeleri ve ayazmalar da kaybetmenin kadim bir kader olduğunun altını çiziyor.
 
Öykülerde Suriçi İstanbul’u kimi zaman bir sıkışmayı, kimi zaman bir aydınlığı simgeliyor mekânsal olarak. Bazen ruh haline eşlik eden canlı bir varlık, bazen binlerce yıl önceki işlevinde bir araç olarak hayat buluyor. Şehrin sesi yüzlerce yıl öteden gelip kahramanların kanına karışıyor.

(Tanıtım Bülteninden)

Posted in İstanbul Öykü Okurları | Leave a Comment »

Herkesten Uzakta (Kadir Işık)

Posted by sinaniy 24 Ekim 2022

İstanbul Öykü Okurları Mart 2023

Kadir Işık uzun soluklu öyküler yazıyor. Ayrıntılarla derinleştirdiği bu öykülerde insan ilişkilerinin sert yanlarını alıyor, iz bırakan sonuçlara varıyor. Kadın ile erkek arasında yaşanmış acıları incelikle işliyor. Kendini ait gördüğü yerde istenmeyen insanın yaşadığı yabancılığı bütün sarsıcılığıyla gözler önüne seriyor. İnsan ilişkilerini hem doğrudan insanın insana ettikleri bağlamında alıyor hem de doğanın içindeki varoluş biçimleri ve hayvanlarla ilişkileri üstünden. Öykülerin uzunluğu okura karakterlerin hikâye içinde uğradığı değişimi görme fırsatı da sağlıyor.

Herkesten Uzakta sabırla örülmüş güçlü hikâyeleriyle düşüne taşına okunması gereken bir öykü kitabı.

(Tanıtım yazısından)

Posted in İstanbul Öykü Okurları | Leave a Comment »

Diablo’nun Günlüğü (Bahar Yaka)

Posted by sinaniy 24 Ekim 2022

İstanbul Öykü Okurları Şubat 2023

“Sırtında ayrı, karnında ayrı yüküyle yürürken tarlaların içinde, bir kuzgun beliriyor kafasının üzerinde. Kuş, feryat edip çırpınıyor tepesinde. Diyor ki kadın: “Karanlığın yaslı sesi, bir şeyler istiyor belli ki benden”, koşuyor kuşun peşinden.

Tarlaların bittiği yerde bir ahır, ahırın içinde gebe bir kadın, avaz avaz sancılar içinde. Bembeyaz elbisesi ala dönmüş kanından. Kuzgun yardım istiyor kadından. Kendi yüküne bakmadan kolları sıvıyor genç kadın ve doğurtuyor diğerini hemen oracıkta. Güzel mi güzel bir erkek evlat kalıyor kollarında. Çocuğun sesi, karışıyor kuzgunun çığlıklarına. Esmer kadın, bir kuzguna bakıyor bir canı tükenmekte olan kadına. İçindeki karanlık “BEKLE” diyor sessizce. Bebeği önlüğüne sarınca, gözünün önünde kalıveriyor kendi maraz­lı, esmer karnı tüm gerçekliğiyle.

Kuzgun susuyor, kuzgun bekliyor.

Elini eteğinin altından daldırıp sokuyor bedenine ve söküp alıyor kendi bebesini kan revan içinde. İşte yine ölü, yine çirkin. Atıyor kara bebeyi, güzel kadının cansız eteklerine. Hali yok ama gitmeli. Kimseler onu görmeden, karanlığın kendisine getirdiğini alıp, uzak­lara gitmeli.

Çıkıyor ahırdan hesapsız, kimseler görmedi sanıyor. Ama uzun sürmüyor ve ‘karanlığın sol eli’ kuzgun, kara bir rüzgar olup dalıyor başının üzerine ve kadın sol gözünü veriyor, aldığının bedeli yerine.”

BÜYÜKANNE

(Tanıtım Bülteninden)

Posted in İstanbul Öykü Okurları | Leave a Comment »

Duyuyor musun? (Nurhan Suerdem)

Posted by sinaniy 24 Ekim 2022

İstanbul Öykü Okurları Aralık 2022

“O küf kokulu evde, pencereden sokağın karşısındaki mezarlığa bakıp yaşadım yıllarca, Azrail’im de tepemde. Bir günüm geçmedi gülerek. Parasını biriktirdi, neşeyi biriktirdi, gezmeyi biriktirdi, eskiyi biriktirdi, biriktirdi de biriktirdi. Düğün takılarımı bile esirgedi benden. Hırsız çalarmış, yok kaybedermişim. Ne oldu, sonunda o

eksildi, ben eksildim, hepsini de bırakıp gitti. Ama zaman birikmiyor. Tik tak, tik tak, bugün de bitti. Onun için şimdi beni böyle kabulleneceksen kabullen ya da asabımı bozma. Yaşarken ikimizin yasını hep tuttum zaten, şimdi kırkımı uçurmaya geldim buraya.

Şöyle ağız tadıyla yiyelim yemeğimizi.”

Nurhan Suerdem, yaşamı tüm yönleriyle kucaklayan insanların öykülerini anlatıyor. Bu insanlar, bazen varlığının bile farkında olmayanların yüzlerinde mutlu bir an yaratmaya çalışıyorlar; bazen mutsuzluklarıyla etrafı boğmamak için kendi kendilerini telkin ediyorlar, bazen de zamanımızın yıkıcı ruhuna karşı direnmeye çağırıyorlar. Bir bakıma, ilişkilerin acımasızlığının ve politikanın gündelik hayata dokunduğu yerde var olan hoyratlığının izlerini yok etmeye çalışıyorlar. Üstelik bunu geçici bir çözüm olarak değil, hayatımızdan yok olmaları şevkiyle yapıyorlar.

Duyuyor musun?, evlerin dört duvarları; sokağın, caddelerin tek düze kalabalıkları ve zihnimizin korkuları arasında sıkışıp kalmış duyguları açığa çıkarmak için sorulan bir soru…

(Tanıtım Bülteninden)

Posted in İstanbul Öykü Okurları | Leave a Comment »